Randevu Alın

Edit Content

PSİKODİNAMİK TERAPİ NE YAPAR ve KİMLER İÇİN UYGUNDUR?

Psikodinamik terapi, insan kişiliğini şekillendiren dinamikler üzerine çalışma yapar. Bu dinamikler, bireyin kendisiyle olan ilişkini, diğerleriyle olan ilişkilerini, yaşam ile olan ilişkisini anlamada yol gösterici olur. Psikodinamik terapide, danışanın tekrar eden davranış kalıpları, ilişkilerde yaşadığı güçlükler ve duygusal tepkileri terapinin odak noktalarından biridir. Psikoterapist, danışanın bilinçdışında bastırdığı duyguları, korkuları veya arzularını güvenli bir ortamda ifade […]

PSİKANALİTİK PSİKOTERAPİ NEDİR?

Psikanalitik psikoterapi, insanın psikolojik derinliklerini anlamaya odaklanan bir terapi yaklaşımıdır. Kökeni Sigmund Freud’un geliştirdiği psikanaliz kuramına dayanır; Freud’dan günümüze, Melanie Klein, Donald Winnicott, Heinz Konut, Otto F. Kernberg, Jacques Lacan ve birçok çağdaş psikanalist bu yaklaşımı zenginleştirmiştir. Psikanalitik psikoterapinin temel amacı, bireyin duygu, düşünce ve davranışlarını şekillendiren bilinçdışı süreçleri anlamaktır. Çoğu zaman farkında olunmadan bastırılan […]

AYRILIK İLE BAŞLAYAN TERAPİLER: BİR SON MU, YOKSA BAŞLANGIÇ MI?

Ayrılık, çoğu zaman kişinin yaşamında derin bir kayıp duygusunu tetikler. Biten bir ilişkinin ardından yaşanan boşluk, yalnızlık ve belirsizlik, bireyi kendi iç dünyasıyla baş başa bırakır. Bu süreçte kişi yoğun bir üzüntü, öfke, suçluluk veya pişmanlık yaşayabilir; kendilik değerini sorgulayabilir. Tüm bu duygular, doğal bir yas sürecinin parçalarıdır; ancak bazen bu duyguların içinde kaybolmak da […]

NE SENİNLE NE SENSİZ: İÇSEL ÇATIŞMALARIN YANSIMASI

“Onsuz yapamıyorum ama onunla da yapamıyorum” ifadesi, yalnızca ilişkisel bir çıkmazı değil, bireyin kendi içsel çatışmalarını da görünür kılar. Bu tür ilişkilerde partnerler hem acı çeker hem de kopamazlar. Bu döngü, çoğu zaman sadece ilişkinin dinamiklerinden değil, kişinin bilinçdışı süreçlerinden beslenir. Kimi zaman birey, ayrılığa cesaret edemez; ama ilişkide kalmak da ona tatmin etmez. Bu […]

GEÇMİŞİN YÜKÜ, ŞİMDİNİN SEÇİMİ

Yaşanmamış yaşamların acısı birikiyor insanların ruhuna, bedenine. Bir keşkeye sığabiliyor bütün bir yaşamları. Düzelir, değişir, hallolur derken insanlar bekleyebiliyor; bazen bir ilişkide, bazen bir evlilikte, bazen bir işte. Yıllar sonra o cümle dudaklardan çıkıverir: “Şimdiki aklım olsaydı daha başka olurdu, keşke şöyle yapsaydım, keşke böyle davransaydım.” Aslında acı tatlı tüm deneyimler, kişinin şu anki yaşamını […]

MÜKEMMELİYETÇİLİĞİN ARKASINDAKİ KIRILGAN BENLİK

“Mükemmeliyetçilik” diye yazılır, çoğu zaman “değerli hissedebilmek için mükemmel olmam gerekiyor” diye okunur. Mükemmeliyetçilik, kişinin benliğinin kusurlu ve yetersiz olduğuna dair taşıdığı inançla bağlantılıdır. Bu bağlamda kişi, kendi varlığından utanç duyarak daha “ideal” bir benlik tasarımı yaratmaya yönelir. Böylelikle aslında kendisine yabancılaşarak kusursuz bir versiyonunu inşa etmeye çalışır. Bu eğilimin kökeninde genellikle geçmiş yaşantılarda edinilen […]

ERTELEMENİN GÖRÜNMEYEN YÜZÜ: Davranışın Ardındaki Psikolojik Dinamikler

Erteleme davranışı, çoğu zaman basit bir zaman yönetimi sorunu gibi görülse de, aslında kişinin psikolojik dinamikleriyle ilişkilidir. Zaman yönetimi becerilerini geliştirmek, hedefleri küçük parçalara bölmek, ihtiyaçları önceliklendirmek gibi stratejiler kısa vadeli işe yarayabilir; ancak kişi bu stratejileri denemeyi de erteleyebilir ve uygulayamadıkça daha umutsuz hissedebilir. Erteleme davranışı, kişinin farkında olduğu veya olmadığı dinamikleriyle ilgilidir. Kimin […]

İLİŞKİDE BAĞLILIK MI, BAĞIMLILIK MI?

İlişkide “ben” ve “öteki” ayrımının olmaması, sınırların iç içe geçmesi, bireysel alanlara yer açılamaması; farklı fikirlerde olmaya veya farklı şeyler sevmeye bile tahammül edilememesi ilişkide bağımlılık durumunu düşündürür. Bağımlı ilişkilerde kişi, kendisinin doyurulmadığı ötekinin her eylemine karşı canını sıkan bir duygu hisseder (öfke, üzüntü, hayâl kırıklığı vs. ) ; ihtiyaçlarının hemen karşılanamayışına dayanamaz, ilgi ve […]