Yaşanmamış yaşamların acısı birikiyor insanların ruhuna, bedenine. Bir keşkeye sığabiliyor bütün bir yaşamları. Düzelir, değişir, hallolur derken insanlar bekleyebiliyor; bazen bir ilişkide, bazen bir evlilikte, bazen bir işte.
Yıllar sonra o cümle dudaklardan çıkıverir: “Şimdiki aklım olsaydı daha başka olurdu, keşke şöyle yapsaydım, keşke böyle davransaydım.”
Aslında acı tatlı tüm deneyimler, kişinin şu anki yaşamını örmüştür ve şimdiki aklını vermiştir. Kişinin kendini geçmişiyle yargılaması da bir seçenek, geçmişin yasını tutarak, geçmişine sahip çıkarak şimdinin rotasını belirlemek ve kendini şefkatle sarıp sarmalamak da bir seçenek.
Burada şu soruyu sormak gerekir: Şimdiki hayatında düzelir, değişir diyerek beklettiğin neler var?